Bir insanın ruhsal dünyası gibi bir şey,sürekli işitme. Ve herkesin sezgisel olarak hayatımızın bu bileşeninin çok önemli olduğunu ve geliştirilmesi gerektiğini anladığı anlaşılıyor. Ancak az sayıda insan bu kavramın açık bir tanımını yapabilir. Bir zamanlar maneviyatını, gelişimini ve varlığının anlamını düşünmeyen böyle bir kişi yoktur. Bizi hayvanlardan ayıran manevi bileşendir.
Aslında, bir kişinin manevi dünyasıtüm insan ruhunun çekirdeği olarak tanımlanır. Kişiliğimizin bu yönünü ne oluşturur? Kuşkusuz, bu bir insanın toplumla, kültürle ayrılmaz bir bağlantısıdır. Toplumsallaşma sürecinde, bireyin toplumun bir parçası olarak oluşumu, özne belirli inançlar, idealler, manevi değerler kazanır. İnsanın manevi dünyasının ne olduğu sorusuna felsefe çok kesin bir cevap verir. Bu bir kişilik mikrokozmosu, iç dünyası. Bir insanın özel dünyası, bir yandan, eşsiz, benzersiz özelliklerini, diğer yandan, bir kişiyi ve toplumu birleştiren belirli anları yansıtır.
Ruh ve ruh
Kişinin manevi yaşamının temeli olarak dünya görüşü
İnanç, bilgi, dünya görüşü, duygular,toplamdaki yetenekler, ihtiyaçlar, yönelim ve özlemler bireyin ruhsal dünyasını temsil eder. Buradaki dünya görüşü, dünyadaki bireyin karmaşık bir görüş sistemini içerdiği için özel bir konuma sahiptir. Öncelikle bireyin sosyal oluşumu sürecinde atılır ve ülke, nesil, dini topluluk, konunun sosyal sınıfı tarafından paylaşılan görüşleri içerir. Dünya görüşü -
Sonuç
Böylece, kişiliğin manevi dünyası bizeBirey ile bireyin kolektif, sosyal ve kişisel arasındaki ayrılmaz bir ilişki olarak. Sosyalleşme sürecinde edinilen karmaşık bir dizi inanç, ideal ve davranış normu olarak dünya görüşüne dayanmaktadır. Dünya görüşü bireysel tercihleri ve grup normlarını içerir. Bir insanın manevi dünyası, duyguların, düşüncelerin ve öznenin iradesinin ahlaki yönelimiyle belirlenir.