Alexander Sergeevich çok önemli bir yeryaratıcı eserini lirik eserlere adadı. Puşkin özellikle Rus geleneklerine, efsanelerine ve mitlerine saygılıydı, ama özellikle Rus doğasını çok seviyordu; bu yüzden defalarca denizi, gökyüzünü, ağaçları, insan karakter özelliklerine, duygularına ve arzularına sahip bozkırlara sahipti. Bir şair, bir sanatçı gibi, ilkbahar bahçesinin, yaz çayırlarının ve sonbahar ormanının tüm renklerini ustaca aktarmaya çalıştı. "Kış Sabahı" şiiri 1829'da yazdı. Bu eser, iyimser ruh hali, neşeli, parlak duygular ile iç içe olduğundan, sözlerin en canlı örneklerinden biri olarak kabul edilir.
Puşkin'in "Kış Sabahı" şiirinin analizişairin duygularında ne kadar açık olduğunu anlamanızı sağlar. O günlerde yazar arkadaşları, ölçülü ve ayrıntılı ifadelere olan hayranlıklarını gizlemeye çalıştılar. Alexander Sergeevich'in şiirinde, yürüyüşe çıkma çağrısı açıkça duyulabilir ve evde şöminenin önünde oturamaz. Kış doğasının güzelliğinden tam anlamıyla yararlanmamak gerçek bir suç gibi görünüyor. Ruh hali, tarlaları kaplayan kar beyazı battaniyenin, buzun altında uyuyan nehirden, güneşte pırıl pırıl pırıl pırıl pırıl pırıl giyinmiş ormandan yükseliyor.
Puşkin'in "Kış Sabahı" şiirinin analiziŞairin Rus doğasıyla ilgili gerçek duygularını ortaya çıkarır. Ondan büyüleniyor ve sonsuz bilgeliğe hayran. Alexander Sergeevich, sadece bir gecede meydana gelen dramatik değişiklikler karşısında çok şaşırır. Görünüşe göre dün kar fırtınası inliyordu, kar durmadı ama bugün her şey sakinleşti, güneşli, sakin ve sakin bir gün geldi.