Psikolojide Bilinç

Canlıların evrimi sırasında, ruh beyindeki gerçekliğin bir yansıması olarak gelişti. Gelişiminin en yüksek seviyesi insan bilincinde içseldir.

Psikoloji, insanların bilincinin ortaya çıkışını, insanların sosyal yaşam tarzı ve bilinç gelişimini teşvik eden iş faaliyetleri ile açıklar.

Psikolojide bilinç oldukça karmaşık bir kavramdır. Tanımlarken, bu konuyu incelemeye yönelik farklı yaklaşımlarla ilişkili birçok zorluk ortaya çıkar. Bilinç sorunu, psikoloji bilimindeki en zor sorunlardan biridir.

Tanım olarak V.Wundt, psikolojide bilinç, kendimizde belirli zihinsel durumları bulmamız gerçeğinde yatmaktadır. Bu pozisyondan bilinç, bazen daha parlak veya daha karanlık olan ve hatta tamamen dışarı çıkabilen içsel bir parıltıdır.

W. James, bilinci pratik olarak özne ile özdeşleştiren zihinsel işlevlerin efendisi olarak tanımlar.

K. Jaspers, psikolojide bilinci özel bir psişik alan, bir tür "sahne" olarak görüyor. Stout, bilincin niteliksiz olduğunu, çünkü kendisi de zihinsel süreçlerin ve fenomenlerin bir niteliği olduğunu yazar.

Fransız okulunun temsilcileri (Halbwax,Durkheim, vb) aynı zamanda sonsuz bilincin niteliğini de tanır, ancak onu, sosyal bilincin içeriğini oluşturan kavramları, kavramları yansıtmanın temeli olan bir düzlem olarak anlarlar. Pratik olarak bilinç ve bilgi kavramlarını birleştirirler (bilinç, sosyal bilginin bir ürünüdür).

İlginç bir bakış psikolojide bilinç L. Vygotsky. Tanımına göre bilinç, bir kişinin gerçekliği, kendisinin ve kendi faaliyetinin yansımasıdır. Bilinç başlangıçta verilmez, doğa tarafından üretilmez, onu üreten toplumun faaliyetlerinin bir ürünüdür.

B.Ananiev bilinç hakkında zihinsel bir aktivite, mantıksal ve duyusal bilginin dinamik bir korelasyonu, sistemleri olarak yazıyor. Ona göre bilinç, eylem etkisinin ayrılmaz bir parçasıdır.

Bilinç en yüksek öz düzenleme düzeyidir vesadece insanda bulunan zihinsel yansıma. Bir kişinin içsel deneyimindeki, onun pratik faaliyetini tahmin edebilen, duyusal ve zihinsel seviyelerin değişen bir dizi imgesi olarak hareket eder.

Bilinç, kasıtlılık (bir nesneye yönelik), faaliyet,

kendini gözlemleme, yansıtma, farklı netlik düzeyleri, motivasyon ve değer karakteri.

Herhangi bir kişinin bilinci benzersizdir. Çalışması ciddi zorluklarla karşı karşıyadır. Her şeyden önce, bunun nedeni, psikolojik olayların bir kişiye sunulması ve onu gerçekleştirebildiği ölçüde onun tarafından gerçekleştirilmesidir.

İkincisi, bilinç dış çevrede lokalize değildir ve zamanla parçalanamaz. Bu nedenle, onu standart psikolojik yöntemlerle incelemek (ölçmek, karşılaştırmak) imkansızdır.

Psikolojide bilincin yapısı üç seviyeye bölünmüşgerçeklik: duyusal-duygusal (gerçeklik nesnesinin duyular tarafından yansıması); rasyonel söylemsel (nesnenin yansıması aracılık edilir, yani içindeki temel özelliklerin ve özelliklerin genelleştirilmesinin tahsisi); sezgisel-istemli (bir nesnenin bütünsel algısı, öz farkındalığı belirler, duygu ve aklın birliğine yol açar).

Psikolojide öz farkındalık bir dizi zihinsel süreç olarak tanımlanır,bir kişinin kendisinin bir gerçeklik konusu olduğunun farkına varması. Öz farkındalık, bir kişinin ayna görüntüsündeki varlığını yansıtmaz. Bir kişinin kendi imajı her zaman yeterli değildir. Bir kişinin güdüleri her zaman onun gerçek güdülerini yansıtmaz. Kendini tanıma, bilginin sonucudur, yani sadece deneyimlerde verilmez. Başlangıçta insana özgü değildir, ancak bir gelişim ürünüdür.